top of page
2131280Master.jpg

VIA SEBASTE ANTIK YOLLARI TARIHÇESI

BİZDEN YÜZYILLAR ÖNCE BU TOPRAKLARDA KİMLER YAŞADI

Roma, İ.Ö. 25 yılında Galatia eyaletini kurarak Antiokheia'yı da buraya bağlamış. Kolonileşme ve Latin kültürünün bölgeye yerleşimi sürecinde Homanadlara karşı sürdürülen mücadele sırasında, Galatya Eyaletine vali olarak atanan Cornutus Arrutius Aquila tarafından, bu mücadeleyi lojistik olarak destekleyecek olan Antiokheia merkezli "Via Sebaste" adı verilen yolun inşasına başlanmıştır. Via Sebaste, Antiokheia'dan ikiye ayrılarak Homanadları saracak şekilde güneydoğu ve güneybatıya yönlendirilmiş, her iki kolun arasına da ikincil bağlantı yolları yapılmıştır.BU BÖLGEDE YAŞAYAN HOMONADLAR KİMDİR?
Homonadların adlarını ilk kez, Truva Savaşı’ndan sonra karanlık bir döneme giren Anadolu’nun Phryg, Galat yağmalarına sahne olduğu dönemlerde duyuyoruz. Kimmerlerin Kafkaslardan gelerek Anadolu’daki yağmacı Phryg egemenliğine son vermesinden sonra Anadolu’nun gömülmüş olduğu karanlık devir yavaş yavaş aydınlanmaya başlar. Büyük oranda Luvi Krallığı’nın devamı olan birçok devletçik vardır artık Anadolu sahnesinde. Artık Anadolu’da Hellenistik Krallıklar (Nikomedia, Pontus, Pergamon, Cappadokia), Pamphlyia, Pisidia, İsauria, Cilicia, Karia, Likia, İonia gibi. Bu devletler de tıpkı yetiştikleri Anadolu kültürü gibi hep savaşarak var oldular. Bunlardan özellikle dağlık bölgeleri yurt tutmuş olanları, soygun ve yağma ile geçimlerini sağlamışlardır. Bu halklardan biri de İsauria’nın Pisidia ve Pamphylia sınırlarındaki dağlık bölgeye konuşlanmış Homonadlardır.HOMONADA ÜLKESİ NEREDEDİR?
Antik kaynakların ve özellikle Strabon’un verdiği bilgilere göre Homonada’nın sınırları, Trogitis(Suğla Gölü-Seydişehir) Gölü’nün güney kıyılarında yükselmeye başlayan Toroslar’dan başlar ve Kötenna’ya (Gödene-Akseki) kadar uzanır. Bazı modern arkeloglar, bu sınırı Melas Vadisi’ne kadar indirirler. (Prof Dr. Nevzat ÇEVİK) Pilinius’un verdiği bilgiye göre Homonadlar Toros Dağlarının zirvelerinde 44 kale ve Toros vadilerinden birinde Homona adlı bir kent kurmuşlardır. Bu 44 kalenin 32 tanesinin yeri tarafımdan tespit edilmiştir. Homona ise bugünkü Akseki’ye bağlı Yarpuz Kasabası yakınlarındaki Zomana diye bilinen ve mezar kazıcılarının her gün biraz daha yok ettiği bir antik kenttir.BU ANTİK YOL HOMONADLARI YOK ETMEK İÇİN ROMA  TARAFINDAN YAPILDI.

HOMONADLARIN ROMA İLE MÜNASEBETLERİ
Roma İmparatorluğu, Anadolu’daki iç huzuru sağlamak için çok çalışır. Fakat dağ doruklarına mevzilenmiş Homonadları bir türlü tam olarak sindirememiştir. Çünkü Homonada, oldukça sarp dağlık bir bölgeydi. Bu nedenle Roma, bölgeye savaş aletlerini taşıyamıyor, dağ doruklarına kurulmuş olan Homonad kalelerine hiçbir şey yapamıyordu. Bu sorunu çözmek için Roma’nın Suriye eyalet valisi Aquila, M.Ö. 6’da bu bölgeye yol yapmaya başlar. Bu yol vasıtasıyla bölgeye ağır silahlarını taşıyabilecekler ve Homonadları kesin bir yenilgiye uğratacaklardır. Yol yapımı, Homonad kalelerini hem batıdan hem de doğudan saracak şekilde örüldü ve M.Ö.’te 3’te tamamlandı. Roma İmparatoru Augustus’a izafeten bu yollara “Via Sebaste” (Sebaste Yolu=Agustus Yolu) adı verilir. O dönemde Roma’ya bağlı tüm halklara “Sebasteni” denildiğini de biliyoruz. “Sebaste”, Augustus’un Hellencesinin dişil karşılığıdır.

Bu yolların büyük bir kısmı Seydişehir ve Akseki sınırları içinde hala öylece durmaktadır.

Kilistradaki 7. Roma Lejyon birliği, Side’deki birlik, Antiocheia (Yalvaç)’daki birlik Homonada’ya gelir ve Homonad kalelerine çıkan yolları tutarlar. Torosların zirvelerindeki kalelerdeki Homonadları açlıktan ve susuzluktan ölmeye zorlarlar. Homonadlar üç yıl direnir, üç yılın sonunda zirvelerdeki kalelerinde tamamı ölür. Geriye kalan kadın ve çocuklardan oluşan 4000 Homonad ise yakın kentlere köle ve hizmetçi olmaları için yerleştirilir. 44 kale ve bir şehirden oluşan Homonada’nın duvarları tamamen tahrip edilir, ki, bir daha başa bela olmasınlar. Homonadların çağdaşı Strabon, “Henüz hayatlarının baharındaki o toprakların çocuklarını kendi topraklarında ölürdüler.” diyerek bu soykırımdan duyduğu acıyı dile getirir.

HOMONADLARDAN KALANLAR
Homonadların yazısı ve kültürü olmadığı düşünülmektedir. Fakat Homonad kalelerinde yaptığım gezilerde bulduğum bir parça beni oldukça heyecanlandırdı. Bu bir küp kulpuydu. Hazinecilerden kalma kulp. Bu kulpta oldukça derin dört parmakla yapılmış bir çeşit mühür vardı. Yazısı olmayan Homonad halkı küplerini bu şekilde mühürlüyor olabilirler. Çünkü antik çağlarda her ülkenin kendine ait bir küp kulpu mührü vardı. Bu nedenle bu küp kulpu belki de bizi birçok bilgiye ulaştıracaktır, belki de Homonadların hangi ırklarla akraba olabileceklerine, geldikleri yere, kökenlerine…

HOMONADLAR KİMDİR?
Homonadların adlarını ilk kez, Truva Savaşı’ndan sonra karanlık bir döneme giren Anadolu’nun Phryg, Galat yağmalarına sahne olduğu dönemlerde duyuyoruz. Kimmerlerin Kafkaslardan gelerek Anadolu’daki yağmacı Phryg egemenliğine son vermesinden sonra Anadolu’nun gömülmüş olduğu karanlık devir yavaş yavaş aydınlanmaya başlar. Büyük oranda Luvi Krallığı’nın devamı olan birçok devletçik vardır artık Anadolu sahnesinde. Artık Anadolu’da Hellenistik Krallıklar (Nikomedia, Pontus, Pergamon, Cappadokia), Pamphlyia, Pisidia, İsauria, Cilicia, Karia, Likia, İonia gibi. Bu devletler de tıpkı yetiştikleri Anadolu kültürü gibi hep savaşarak var oldular. Bunlardan özellikle dağlık bölgeleri yurt tutmuş olanları, soygun ve yağma ile geçimlerini sağlamışlardır. Bu halklardan biri de İsauria’nın Pisidia ve Pamphylia sınırlarındaki dağlık bölgeye konuşlanmış Homonadlardır.

Explore The Blog
bottom of page